Dünya Antimikrobiyal Farkındalık Haftası
19 Kasım 2024

Antimikrobiyal Farkındalık Haftası

Enfeksiyon nedir?

Bakteri, virüs, mantar veya parazit gibi mikroorganizmaların vücuda girerek vücutta çoğalması sonucu meydana gelen hastalıktır. Vücuda giren mikroplar, vücudun savunma sistemine karşı savaşarak çoğalır ve böylece enfeksiyon oluşur.

Enfeksiyonların belirtileri nelerdir?

Belirtiler, enfeksiyona neden olan mikroorganizmanın türüne ve enfeksiyonun meydana geldiği bölgeye göre değişebilmekle birlikte ateş, ağrı, kırgınlık yaygın olarak görülen belirtiler olarak söylenebilir.

Antibiyotik Nedir?

Bakterilerin neden olduğu enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılan, bakterileri öldüren veya çoğalmalarını durduran ilaçlardır. Bu ilaçlar, insan sağlığı açısından çok büyük öneme sahiptir.

Virüsler, tıpkı bakteriler gibi birçok ateşli hastalığa neden olur.  Antibiyotikler; ateş düşürücü, ağrı kesici değildir. Antibiyotikler; soğuk algınlığı, grip gibi virüslerin neden olduğu hastalıkların tedavisinde etkili değildir. Antibiyotikler, yalnızca bakterilerin neden olduğu hastalıkların tedavisinde kullanılır.

Antibiyotik Direnci Nedir?

Gereksiz ve hatalı kullanılan antibiyotikler; bakterilerin, antibiyotiklere rağmen yaşamasına, çoğalmasına yani hastalığın devam etmesine neden olmaktadır. Bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç geliştirmesi olarak bilinen antibiyotik direnci, tüm dünya için ciddi bir sağlık tehdididir. Antibiyotiklerin yaygın, gereksiz ve yanlış kullanımı nedeniyle gelişen antibiyotik direnci; diş çekiminden, ameliyatlara kadar cerrahi işlemler yapılamaz hale getirebilir. Antibiyotik direnci, bugün kolaylıkla tedavi edilebilen enfeksiyonların tedavi edilememesine ve bu nedenle ciddi sağlık sorunlarının oluşmasına neden olabilir. Dirençli bakterilerin neden olduğu hastalıklar, özellikle de yoğun bakım ortamında ve bağışıklık sistemi zayıflamış hastalarda ciddi bir sağlık tehdidi oluşturmaktadır. Bu durum hastanede yatış sürelerinin uzamasına ve buna bağlı olarak istenmeyen durumların gelişmesine, hastalığa yakalanmaya ve ölüm oranlarında artışa neden olmaktadır.

Antibiyotiklere karşı gelişen direnç nedeniyle antibiyotikler ihtiyaç duyulduğunda işe yaramazlar. Bu yalnızca antibiyotiği uygun olmayan biçimde kullanan kişi açısından değil, sonradan dirençli bakteriye yakalanma riski olan herkes için büyük tehlike oluşturmaktadır.

Antimikrobiyal dirence bağlı olarak dünya genelinde her yıl yaklaşık 700 bin kişinin hayatını kaybettiği ve direnç oranının mevcut hızla artmaya devam etmesi durumunda 2050 yılında her yıl 10 milyon kişinin hayatını kaybedeceği tahmin edilmektedir. Bu sayı, 2050 yılında kansere bağlı beklenen ölümlerden daha fazladır.                                                                                

Hekim reçete etmedikçe antibiyotik kullanılmamalıdır. Hastaların, daha önceki bir hastalığında kullandığı antibiyotiğin, tekrar benzer hastalığa yakalansa bile hekime danışmadan kullanmaması gerektiği konusunda bilinçli davranması gerekmektedir. Özellikle grip ya da nezle gibi virüslere bağlı solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotiklerin tedavide yerinin olmadığı, antibiyotiklerin ateş düşürücü ve ağrı kesici ilaçlar olmadığı unutulmamalıdır.

Enfeksiyonu en etkili biçimde tedavi etmek ve direncin ortaya çıkma riskini azaltmak için antibiyotikler hekimin reçete ettiği doğru dozda, eczanın tarif ettiği gibi doğru şekilde ve zaman aralıklarında alınarak kullanılmalıdır. Hasta kendisini iyi hissetse bile tedaviyi hekimin belirttiği süreden önce sonlandırmamalıdır.

Virüsler, birçok ateşli hastalığa neden olur. Ancak antibiyotiklerin, virüslere karşı etkili olmadığı ve yalnızca bakterilerin neden olduğu hastalıkların tedavisinde kullanıldığı unutulmamalıdır.

 

Antibiyotiklerle İlgili Bilinmesi Gerekenler

  • Antibiyotikler yalnızca bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlar için etkilidir, virüslerin neden olduğu enfeksiyonları tedavi edemez.
  • Antibiyotik ateş düşürmez, sadece uygun ve doz ve şekillerde kullanılan antibiyotik, hastalığın kaynağı olan enfeksiyonu ortadan kaldırdığı için ateş düşer.
  • Soğuk algınlığı ve grip çoğunlukla kendi kendine iyileşebilen hastalıklardır. Antibiyotik kullanılması gerekmez.
  • Antibiyotik, grip ve soğuk algınlığını atlatmanıza yardımcı olmaz.
  • Antibiyotik ağrıyı dindirmez, burun akıntısını, öksürüğü hafifletmez.
  • Antibiyotik, grip ve soğuk algınlığının başkalarına geçişine engel olmaz.
  • Hekim önerisi olmadan kullanılan antibiyotiğin etkisi olmayacağı gibi, yaygın ve yanlış kullanıldığında hızla direnç gelişir.
  • Antibiyotiklere karşı direnç geliştiğinde, esas etki beklenen bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde, bu antibiyotikler etkili olamaz.
  • Her antibiyotik her hastalıkta kullanılmaz.
  • Artan antibiyotik direnci günümüzde ve gelecekte antibiyotiklerin etkinliğini tehdit etmektedir.
  • Etkili antibiyotikler olmadan yoğun bakım, organ nakli, kanser kemoterapisi, yeni doğan bebeklerin bakımı veya kalça ya da diz protezi ameliyatı gibi yaygın cerrahi işlemlerin uygulanması mümkün değildir.
  • Antibiyotiklerin yaygın, yanlış ve gereksiz kullanımına bağlı gelişen direnç nedeniyle, antibiyotiklerle kolaylıkla tedavi edilebilecek bir enfeksiyon hastalığı bile ölümcül olabilir.
  • Uygunsuz antibiyotik kullanımının önemli sonucu olarak enfeksiyon seyri, hastanede kalış süresi ve hastalığa bağlı ölüm oranları artar.
  • Hekim önerisi ve eczacı danışmanlığı olmadan kullanılan antibiyotikler, sonu ölümlere varabilecek ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
  • Birine iyi gelen antibiyotik, bir başkasına zarar verebilir.
  • Kişinin daha önceki bir hastalıkta kullandığı antibiyotik, tekrar benzer hastalığa yakalansa bile etkili olamayabilir.